Köye Hasretim


Nasıl özledim köyü nasıl
Dağa, taşa, yele hasretim.
Anlatsam senden birkaç fasıl
Coşkun akan sele hasretim.

İhtiyarların halvetinde
Neler yoktu ki sepetinde
Gün görmüşlerin sohbetinde
Öğüt veren dile hasretim.

Yaptığımız her düğünlerde
Özel günlerde, törenlerde
Buluştuğumuz şölenlerde
Seni çalan tele hasretim.

Örencikteki onca bağa
Safrantı, mezar ardı, kel dağa
Çukur konuş, kaklık, çatağa
Avuluğun göle hasretim.

Seki bahçe, çifçir, ekinlik
Uşak kayası, süpürgelik
Hepside birer numunelik
Sevda kokan güle hasretim.

Adilin kuz, mecideresi
Taşlı burunla yağderesi
Bir gez armut konuş neresi
Dağa, taşa, kile hasretim.

Büyük pınardan iç suyunu
Sevgilerle doldur kuyunu
Unutmayıp ata soyunu
Yardım eden ele hasretim.

Küçük, büyük, yaşlı, ihtiyar
Hepside hatır gönül sayar
Karaşıh adlı yatırın var
Sarığına bile hasretim.

Çık abidenin pınarından
Getir donuçcanın karından
Ümitliyim yarınlarından
İnanın şu hâle hasretim.

Dön de bak geçmiş onca yıllar
Saymadığım daha neler var
Bağlar hazan bahçe târumar
Kazma, kürek, bele hasretim


Halil MANUŞ 
Şair / Yazar 
 

Gönderilme tarihi: 22 / 05 / 2011